| | |
|
Ordu Kumandanı Sakallı Nurettin Paşa: "Miralay Reşat Bey! Yarın 12.00'ye kadar tepe alınacak. Alamazsanız, ben sizin yerinizde olsam yaşamam!"
Tümen Kumandanı Reşat Bey: "Benim yerimde olmanıza lüzum yok, ben zaten yaşamam!"
Balkanlar'dan Çanakkaleye, Doğu Cepesi'nden Filistin'e ve esarete kadar giden 27 yıllık askerlik yaşamı hep savaşarak geçen bir kumandan Miralay Reşat Bey. Aldığı ölümcül yaralara rağmen muharebe meydanlarından ayrılmayıp her defasında Mehmetçiklerinin yanında olmayı seçer. Son durağındaysa çetin bir tepeyle karşı karşıya kalır: "Çiğiltepe"
O güne kadar hep "söz namustur" ilkesine göre yaşayan Miralay Reşat Bey, Kurtuluş Savaşı'nı bitirecek Büyük Taarruz'un belkide bu en kritik noktasında hayatının en büyük hesaplaşmasına girer. 27 yıllık askerlik yaşamını sevdiği kadınla yuva kurma özlemini bastırıp vatan savunmasının en kritik yerlerinde savaşarak geçiren bu kahraman asker, ölümünden sonra tarihin tozlu sayfalarında unutulmaya terk edilir. Çiğiltepe, 26 yıl boyunca olayların tanıkları hayattayken yüz yüze görüşüp derlenen konuşmalarla yurt içi ve yurt dışında taranan çok sayıda kaynaktan toplanan bilgilerle, Miralay Reşat bey'in yeniden kan ve can bulduğu duygu dolu anlarının yanı sıra soluk kesici çarpışma sahneleriyle de bir çırpıda okunacak bir roman.
| |
| | |